Cuma, May 17, 2024
   
Text Size

İstanbul

Bir çoğumuz hergün önünden geçip gittiğimiz tarihi yapılar hakkında kullaktan dolma bilgilerden daha fazlasını bilmeyiz ve bir tarih uzmanı veya bir bilenden bu yapılar hakkında bilgi sahibi olduğumuzda şaşırırız. Nitekim bende böyleydim. Birgün boğaz turu yaparken yanımdaki turist camii'ler ve köprüler hakkında bir kaç soru sordu baktım ki anlattıklarım beni bile tatmin etmedi. Bir karar ile bu şehri ve tarihini tanıtmaya ve bir karar ile  bu güzel şehr-i istanbulumuzda bir çok tarihi yapı hakkında fazla bilgi sahibi değilim. İstanbul ki dünyada bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış, Dünyanın en büyük iki imparatorluğundan bizans ve osmanlı devletine başkentlik yapmış bundan da öte peygamber müjdesi sebebi ile feth edilen bir şehir. 7 defa kuşatma geçirmiş, Uğrunda gemilerin karadan yürütüldüğü ve tarihten bugüne kadar bütün devletlerin sahip olmak istediği bir şehir.

 

 

YENİ CAMİ

Konum olarak istanbulun eminönü ilçesinde mısır çarşının yanındadır. Sultan III. Murat'ın eşi ve III. Mehmet'in annesi venedik asıllı Safiye sultan adına bir cami yaptırmak ister. Bu görevi dönemin baş mimanı olan ayrıca Mimar sinan'ın öğrencisi Davut ağa'ya verir. Bunun üzerine Davut ağa cami'nin yerini ve projesini çizer. O dönemde caminin yapıldığı yerde yaşayan yahudi asıllı vatandaşların yerleri istimlak edilir. Safiye sultan istimlak bedelleri hatta daha fazlasını yahudi vatandaşlara öder. 1597 yılının ağustos ayında devlet büyüklerinin katıldığı bir törenle camii'nin temelleri atılır. Yapı birinci kat hizasına, minare ise birinci şerefe hizasına çıkmıştı ki Mimar Davut ağa bir veba salgını sonucunda hayatını kaybedince, Dalgıç Ahmet çavuş inşaatı devam ettirir. Ancak 1603 yılında III. Mehmet hayatını kaybedip I. Ahmed'in tahta çıkması ile osmanlı devleti geleneklerine göre eşi Safiye sultan eski saraya gönderilir. I. Ahmed yeni cami inşatına devam etmek yerine ayasofya cami'nin karşısına Sultan Ahmed camisini yaptırmaya karar verince, yeni caminin inşatı sonraki 57 yıl boyunca durdur. Bu süre içinde bir yangında gören camii bir harabe halini almıştır. 1661 yılında IV Mehmet'in annesi Hatice Turhan Sultan tarafından tekrar başlatılan cami'nin inşaatı dönemin mimar başı olan Mustafa ağa'nın mimarlığında 3 yıl içinde tamamlanarak 8 şubat 1663 yılında bir cuma namazında ibadete açılmıştır. Bir külliyenin parçası olan bu cami ile beraber, mısır çarşısı, sıbyan mektebi, büyük bir sebil ve çeşmesi, hünkar kasrı ve Hatice Turhan Sultanın türbesi bu külliyenin diğer binalarıdır.

 

 

 

 

sıbyan mektebi, sebil, çeşme, hünkar kasrı ve türbeden oluşmaktaydı.

English French German Italian Portuguese Russian Spanish